Tamamlandığında dünyanın en geniş asma köprüsü olacak Yavuz Sultan Selim Köprüsü, denizden ilk defa görüntülendi.
Bitme aşamasına gelen 3. köprüdeki çalışmalar 24 saat devam ediyor. Köprüdeki çalışmaların ilerleyişi denizden de rahatlıkla görülüyor.
Bu arada, iki yaka arasında mühendis ve işçilerin çalıştığı “kedi yolu” olarak adlandırılan geçici yürüyüş yolu da çift taraflı ilerliyor.
Raylı taşımacılık yapılan en uzun asma köprü olacak
Bu yıl 29 Ekim’de tamamlanması öngörülen ve “ilklerin köprüsü” olacağı belirtilen köprü, 59 metrelik genişliğiyle dünyanın “en geniş”, bin 408 metrelik ana açıklığıyla da üzerinde raylı sistem bulunan dünyanın “en uzun” asma köprüsü olacak.
Köprü, 322 metreyi aşan yüksekliğiyle dünyanın en yüksek kuleye sahip asma köprüsü olma özelliğinin yanı sıra, 8 şerit araç yolu ve 2 hat demiryoluyla İstanbul’un trafik yükünü büyük oranda hafifletecek.
Köprü üzerindeki raylı sistemle Edirne’den İzmit’e kadar yolcu taşınırken, Marmaray ve İstanbul Metrosu ile sağlanacak entegrasyonla Atatürk, Sabiha Gökçen ve yeni yapılacak 3. havalimanı birbirine bağlanacak.
Tasarım, Virlogeux tarafından yapıldı
Kuzey Marmara Otoyolu ve 3. Boğaz Köprüsü, “Yap, işlet, devret” modeliyle gerçekleştiriliyor. 4,5 milyar TL yatırım bedeline sahip projenin yapım dahil işletmesi, 10 yıl 2 ay 20 günlük süre ile IC İçtaş-Astaldi JV tarafından yapılacak ve bu sürenin sonunda Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına devredilecek.
Kuzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında İstanbul Boğazı üzerinde yapılacak 3. köprünün konsept tasarımı, yapı mühendisi “Fransız köprü üstadı” olarak nitelendirilen Michel Virlogeux ile İsviçreli T-Engineering firması tarafından ortak geliştirildi.
Odayeri-İkitelli ve Paşaköy-Çamlık bağlantı yolları, hem otoyolun İstanbul’un şehir içiyle bağlantılarını sağlayacak hem de TEM Otoyolu’ndaki yoğun trafiği rahatlatacak.
Köprü sayesinde araçlar, kesintisiz bir şekilde transit geçiş yapabilecek. Böylelikle İstanbul’un şehir içindeki ve mevcut boğaz köprülerindeki trafiği azalmış olacak. Bu durum yakıt tasarrufu da sağlayacak.
Yük taşıyan araçların ulaşım kısıtlamasının ortadan kalkmasıyla ithalat ve ihracattaki zaman maliyeti, özellikle de navlun giderleri düşecek.
