1750 Adetten Fazla Türkiye'nin En Güzel Villa Modelleri İçin Resme Tıklayabilirsiniz..

Mango’nun Başarısı: Türkiye’de Her Yıl 15 Mağaza Açacak!

14 yaşında Türkiye’den İspanya’ya göç eden İSAK ANDIC ERMAY, 17 yaşında kendi işini yapmaya başladı. 1984 yılında da Mango’yu kurdu

14 yaşında Türkiye’den İspanya’ya göç eden İSAK ANDIC ERMAY, 17 yaşında kendi işini yapmaya başladı. 1984 yılında da Mango’yu kurdu. 26 yılda markasını 100 ülkede faaliyet gösteren 1.700 mağaza ve 2 milyar Euro’luk bir deve dönüştürdü. Başarısını iyi koku almasına ve etrafında iyi insanlar bulundurmasına bağlayan Ermay. bir işadamının sınırının gökyüzü olması gerektiğini savunuyor. Çok başarılı ve rekabetçi bulduğu Türk şirketlerine ise global arenada cesaretli olmalarını tavsiye ediyor. “Korkak olmayın, gidin diğer ülkelerde de mağazalar açın. Sizi çok iyi biliyorum yüzde 100 başarılı olacaksınız. Çünkü gerekli tüm hazırlığınız ve birikiminiz zaten var diyor.Ataları 500 yıl önce İspanya’dan Türkiye’ye göç etti.O da Türkiye’de doğdu, 14 yaşına kadar İstanbul’da yaşadı. Ancak 1970’lerde yerli malını korumak için çıkarılan kanunla babasının ithalat şirketi iflas edince, ailesi İspanya’da şansını denemeye karar verdi. Yeni koşullar karşısında 17 yaşında iş hayatına atıldı. Türkiye’den küçük miktarda tekstil ürünleri ithal ederek başladığı iş, kendi mağazasını açmaya karar vermesiyle hızla büyüdü.Sözünü ettiğimiz kişi, bugün 100 ülkede 1.700 mağaza ile 2 milyar Euro ciroya ulaşan Mango’nun kurucusu İsak Andic Ermay.Başarısını çok iyi koku almasına ve her zaman etrafında en iyi insanları bulundurmasına bağlayan Ermay, perakendede devleşmeye giden yolculuğunun nasıl başladığını şöyle anlatıyor: “Bir gün eski eşime, ‘Bir hayalim var. Bu hayalim dünyadaki her şehirde bir mağaza açmak’ demiştim. Hayalime ulaşmak için çok sıkı çalıştım. Gerekli organizasyonu kurdum. İnsanlara hedeflerine ulaşmak için gereken azmi verdim. Ve başardım.

TÜRKİYE’DE HER YIL 15 MAĞAZA AÇACAĞIZ
•Türkiye’deki büyümenizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

■Buradaki büyümemiz çok iyi, Türkiye’de her yıl 15 mağaza açmayı düşünüyoruz,

•Gelirlerinizde Türkiye kaçıncı sırada?
■Dünya pazarında Türkiye bugün 2 ya da 3’üncü,bu durum değişiyor. Her zaman ispanya birinci sırada,çünkü orada daha fazla mağazamız var, Ondan sonraya Fransa ya Rusya ya da Türkiye geliyor,

•Türkiye’nin performansını nasıl buluyorsunuz?
■Türkiye krizi tamamen geride bıraktı. Krizinetkilerinin geçtiğini en net ortaya koyan ülke, krizi en iyiaşan ülke Türkiye diyebilirim. Türkiye’den sonra Çingeliyor, Türkiye ve Çin en iyi performans gösteren ülkeler.

•Krizde mağaza kapattınız mı?
■Evet, ama sayısını bilmiyorum. Eğer bir hata yaptınız mı derseniz, evet yaptık. Krizde doğal olarak mağaza kapattık. Kötü giden mağazalar krizde daha kötü gidiyor, Ortalamada ise her yıl yüzde 1-2 mağaza kapanıyor.Mango ile büyüme yolculuğunda mola vermek niyetinde olmayan Ermay, “Eğer işadamıysanız sınırınız aslında gökyüzüdür” diye konuşuyor.Türkiye’de doğan ve girişim hikayesini bu topraklarda başlatan Ermay, Türkiye pazarına ise özel bir önem veriyor, Türk markalarını yakından takip ediyor. “Türkiye Mango’nun ilk 3 pazarından biri. Krizde en iyi performansı da Türkiye gösterdi” dedikten sonra çok rekabetçi bulduğu Türk markalarına global arenada daha cesaretli olmalarını tavsiye ediyor. “Korkak olmayın, gidin diğer ülkelerde de mağazalar açın. Sizi çok iyi biliyorum, yüzde 100 başarılı olacaksanız. Çünkü gerekli tüm hazırlığınız ve birikiminiz zaten var” diyor.işte Mango’nun kurucusu İsak Andic Ermay’dan bir devin kuruluş öyküsü.

•Tekstile nasıl girdiniz?
■Bu sektöre şans eseri girdim. 1970’lerde Türkiye’den Şile bezi gömlekleri İspanya’ya getirmeye başladım. Getirdiğim bu ürünleri toptancı olarak başka mağazalara veriyordum. İşler iyi gidince İspanya’da kendi mağazamı açmaya karar verdim. Ben çok iyi koku alırım. Ama iş yaşamında benim için en önemli şey insandır. Etrafımda en iyi insanları bulundururum.

•Türkiye’den giden biri olarak İspanya’da iş yapmak zor muydu?
■İş hayatına atıldığımda 17 yaşındaydım. İlk başta arkadaş edinmek zordu. Çünkü farklı bir kültür. Ancak genç olunca öğrenmek kolay oluyor. Zordu fakat ben yaptığım işten keyif alıyordum. Bir kere keyif alınca hiçbir şey zor gelmiyor.

•Markanızın ismi Mango nerden geliyor?
■Mango bir meyve. Avrupa’da 1983 yılına kadar 7-8 mağazam vardı ve birçok marka için toptan satış yapıyordum. Ancak geleceğin konseptinin tek bir markada olduğunu gördüm. Bunun için bir markaya ihtiyaç duydum. İki markanın lisansını aldım. Biri Scooter diğeri de Bubble’dı. Bunlar geri çevrildi. Ben de tatil için gittiğim Filipinler’de mangoyu keşfettim. Lezzetini çok sevdiğim mangonun lisansını aldım. O dönem İspanya’da mango yoktu ve kimse de meyveyi bilmiyordu. Mangonun bir özelliği, dünyanın her yerinde aynı şekilde söyleniyor oluşu.

•İspanya’nın dışında ilk açtığınız mağaza nerdeydi?
■Komşu olduğu için Portekiz’di.

•Peki markanızı büyütmek heyecanlı bir Yolculuk muydu?
■Dürüst olmak gerekirse heyecan duymak için hiç zamanım olmadı. İnsanlar bizim ne kadar fazla yayıldığımızı fark etmemizi sağladı. Bir bakıyordum Dubai’de mağaza açıyoruz, bir akıyordum bir başka ülkede… Bu bisiklet kullanmak gibi sadece yola devam ediyorsunuz. Bizi en çok korkutan şey, 1995 vılında 6 bin metrekarelik bir lojistik merkezini almaktı. Çok fazla para yatırdık. Bu yatırımın işimizi değiştireceğini biliyorduk. Bir yıl sonra bir başka merkez kurduk.

• Farklı ülkeler ve farklı kültürlerde faaliyet gösteriyorsunuz… Bütün dünyada bu markanın devamlılığını nasıl getiriyorsunuz?
■Bugün dünya küçüldü. Herkes aynışekilde giyinmek istiyor. Tek problem bedenlere iklim. Örneğin Tayland, Singapur ve HongKong’da eylül ayı çok sıcak. Kuzey Rusya veAvrupa’da ise çok soğuk. Buna göre ayarlamalar yapmak durumundayız. Biz koleksiyondan çok bu konuda zorlanıyoruz. Elbette koleksiyon yaparken her kültürün neye ihtiyacı varsa ona özel üretimler de yapıyoruz, Örneğin Araplar için daha uzun etekler üretiyoruz.

•Çalıştığınız tasarımcılar yerel mi, yoksatek bir merkezden mi çalışıyorlar?
■Bir tasarım merkezimiz var. Bütün tasarımımız İspanya’da yapılıyor. Bunun yanında dışarıdan çalıştığımız tasarımcılar da var.

•Üretimde neye dikkat edersiniz? Kriterleriniz neler?
■Kalite ve müşteri tatmini. Fiyatlama da çok önemli.

•Marka olarak bir duruşunuz var mı? Pazarlara göre farklı stratejileriniz bulunuyor mu?
■Tabii ki bir duruşumuz var. Ancak bizim şirketimizde istediğini yapabilen tek ülke Türkiye. Çünkü buradaki takım çok başarılı. Türkiye’dekiler ne yapacaklarını bizim merkezdekilerden çok daha iyi biliyor. İyi yönetime sahip olduğumuz ülkelerde de aynı şeyleri yapmaya çalışıyoruz. Her ülkeyi o ülkenin yönetimine bırakmak istiyoruz. Çünkü onlar o ülkeyi bizden daha iyi biliyor.

HAYALİME ULAŞMAK İÇİN ÇOK ÇALIŞTIM
BU YIL KAÇ MAĞAZA AÇTINIZ?

Her gün bir mağazadan fazla açıldığı için şu anda 1,700’e ulaşmışızdır. Bu söylediğim rakam yarın daha fazla olabilir. Bazı günler 5 tane bazen 10 tane açılış yapabiliyoruz. Eğer işadamıysanız sizin sınırınız aslında gökyüzüdür. Her yıl kendinize hedefler koyarsınız. Biz yılda ortalama 150 mağaza açıyorduk, bu yıl neredeyse 450 mağaza açtık, Bu yıl ciromuz aşağı yukarı 2 milyar Euro olacak. 9 bini aşkın insan çalışıyor,

SÖZ VERİP YAPMALISINIZ
Bir gün eski eşime, “Bir hayalim var, Bu hayalim dünyadaki her şehirde bir mağaza açmak” demiştim, Bir kere insanların önünde bir şeyler söylediğinizde ve bunun sözünü verdiğinizde bunu yapmalısınız, Ben de böyle söyledikten sonra, “Ne dediğini fark etmiyorsun ama yapmalısın” dedim.

MANGO’NUN BAŞARISI
Sonra da yaptım, Hayalime ulaşmak için çok sıkı çalıştım, Bunu nasıl yaptım? Gerekli organizasyonu kurdum, insanlara hedeflerine ulaşmak için gereken azmi verdim, Ve başardım, Bugün yine hedef koyuyor, çalışanlarımıza ihtiyaçları olan her şeyi veriyoruz. Dünyanın en iyi çalışanlarına sahip olmaktan gururluyuz. Mango’nun başarısı çalışanlarıdır,

•Bütün dünyada farklı ülkelerde mağazalar açmanın riski nedir? Siz neye dikkat ediyorsunuz?
■En önemli şey insan kaynağı. Eğer doğru insanı seçerseniz başarılı olursunuz. Nerede olduğunuz fark etmez, doğru insan zaten yapılacakları bilir.

•Bir mağaza açtığınızda istediğiniz performansı göstermesi için o mağazaya ne kadar zaman tanırsınız?
■3 yıl. Eğer 3 yıl geçtikten sonra o mağazaya hala avans verecek, hatalarına katlanabilecek gücümüz varsa devam ederiz. Yoksa bitiririz. Ne var ki bazı ülkelerde mağaza açabilmek için 10 yıllık anlaşma yapmak gerekiyor. Bu anlaşmaları yaptığınız yerlerde eğer mağaza 3’üncü yılın sonunda hala başarısızsa bu durumda mağaza sahipleriyle görüşmek gerekir. Geriye kalan 7 yılın tazminatını yüklenmek durumunda kalırsanız, bu durumda ikinci defa düşünmeniz gerekiyor. Yani siyah ve beyaz bir durum değil.

•Size göre ürün, fiyat ve mağaza konumları faktörlerinden hangisi başarıda daha büyük bir paya sahip?
■Bu üç noktanın hepsi önemli ve hayati. Eğer mağazaların konumlarını doğru belirlemezseniz, potansiyelinizi ortaya koyamaz, dolayısıyla hiçbir şey yapamazsınız. Doğru konumlandırmayı yaptıktan sonra iyi bir fiyatlandırma yapmazsanız yine başarılı olamazsınız. Ama üçünün içinde en önemlisi konum.

•İnternet mağazacılığını ve geleceğini nasıl buluyorsunuz?
■İnternet mağazacılığı her zaman tavsiye ettiğim bir mağazacılık türü. Güzel bir iş, maliyeti daha düşük ve önü açık. Şu anda işlem hacmimizin yüzde 1,5’i internetten geliyor, gelecek 4-5 yılda ciromuzun yüzde 6’sını internet üzerinden yapacağız,

•Mango bir aile şirketi mi? Mango’nun, geleceğini nasıl görüyorsunuz?
■Evet, aile ve ortaklarından oluşuyor. 16 kişilik ortaklığımız var. Bizler işadamlarıyız. Kişisel hırslarımızın etkisinde değiliz. İşimiz aynı zamanda bizim hobimiz. Altınızdaki elemanları denetlemek için eleman istihdam edersiniz. İşle ilgili temel faktörleri bilsek de işin insani boyutlarının ihmal edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Ailemizin diğer bireylerinin de gelecekte şirketimizi bu şekilde yöneteceklerini ümit ediyorum. Önemli olan aile bireylerinin şirketin menfaatlerine uygun davranış sergileyebilmesi.

ANCAK 50 YASINDA KENDİME ZAMAN AYIRMAYA BAŞLADIM
•Ne kadar işin içindesiniz? Yeni çıkan bir koleksiyona bakar mısınız? Yoksa sadece bilançolarla mı ilgileniyorsunuz?

■Genelde tavsiye veririm. Her gün genel merkezde dururum, iş ortaklarımla ve yöneticilerimle iyi bir ilişkim var, Her birimiz yönetici olarak hareket ediyoruz, Herkes işin içinde, Genelde sabah 9’da işe başlar akşam 6’da bitiririm, Yani işin içindeyim.

•Hayatınızın ne kadarını iş işgal ediyor?
■17 yaşında işi başlattım, 40 yaşıma kadar her gün çok sıkı çalıştım,50 yaşıma yaklaştığımda kendime daha fazla vakit ayırmaya, hayattankeyif almaya karar verdim. Bugün bu kararı uyguluyorum, sporumu yapıyorum.

CAPİTAL

Hakkında: SerMimar

Osmanlılarda mimarbaşı, SerMimaran-ı hassa. osmanlı hanedanının ve büyük devlet adamlarının yaptıracakları binaların projelerini yapmak ve bunların uygulanması için gerekli mimarları, teknik elemanları atamak, büyük kentlerdeki mimarları atamak, hassa mimarlarını yetiştirmek, kent ve kasabalardaki bütün mimar ve ustaların kayıtlarını tutmak SerMimar'ın görevleri arasındaydı.