1750 Adetten Fazla Türkiye'nin En Güzel Villa Modelleri İçin Resme Tıklayabilirsiniz..

Geleceğin Şehirlerinin İnşasına Başlandı!

Geleceğe dair pek çok pesimistik projeksiyon var. Bunların hepsinin ortak korkusu, şehirlerde şu an kullandığımız doğal kaynakların azalması

Petrol azalınca ne yapacağız? Ya da elektrik santralleri artık işe aramadığında hangi enerjiden yararlanacağız? Peki ya kutuplar eriyip her yer sular altında kalırsa? Bu yüzden de geleceğin şehirlerinin bazıları çölde inşa edilirken, bazıları sud yüzüyor. Hepsi de elimizde ne kaldıysa ondan yararlanıyor. Üsteli bazılarının inşalarına başlandı bile.

Masdar Şehri

İngiliz mimarlık şirketi Foster ve Ortakları’nın tasarımı olan Masdar şehir planı, petrol zengini Abu Dabililer’in sınr karbon salimli bir projesi. 2008’de inşasına başlanan ve 2016’da tamamlanması planlanan şehirde, ofis alanlarından konaklamaya kadar/bir şehirde olması gereken her şey düşünülmüş. Bunlara ek olarak, şehirde Amerika’daki MIT’nin (Massachusetts Institute of Technology) de destek vereceği bir teknoloji enstitüsü de bulunacak ve sürdürülebilir teknolojilerin geliştirilmesi konusunda çalışmalar yapacak. 50 bin kişinin yaşayabileceği şehir, 16.83 kilometrekare büyüklükte olacak. Şehirde ulaşım 6 kişilik, güneş enerjisiyle çalışan arabalarla sağlanacak. Kullanıcılar bu arabalara binip, bir LCD ekrandan gidecekleri yeri seçebilecek. Motorlu arabanın hiçbir şekilde alınmayacağı şehirde, elektrikli arabalar ise yer altındaki yollarda ilerleyecek. Şehir çölde yükseldiğinden, enerjinin büyük bir kısmı (yüzde 90) güneş enerjisinden, kalan miktar da çöpler yakılarak elde edilecek ve yüzde 75 elektrik, yüzde 60 su tasarrufu sağlanacak. Bu sayede 25 yılda 2 milyar dolarlık petrole eşdeğer enerji tasarrufu elde edileceği öngörülüyor. Projenin toplam maliyeti ise 22 milyar dolar tutmuş.

Lily Pad

2008’de Belçikalı mimar Vincent Callebaut’nun açıkladığı tasarım, küresel ısınmayla suların yükselmesinin ardından evsiz kalacak kişileri hedef alıyor. Lily Pad, yani ‘Nilüfer Yaprağı’ ismi verilen tasarım, Amazonia Victoria Regia nilüferinden esinlenerek tasarlanmış. Her yapıda 50 bin kişi yaşayabilecek. Aynca her yapı kendi enerjisini kendisi üretecek. Hatta kullandığından daha fazla enerji üretip depolayabilecek. Nilüfer yaprakları, akla gelebilecek tüm doğal enerji kaynaklarından yararlanacak. Rüzgar ve güneş enerjisinin yanında dalgaların enerjisi de kullanılacak. Aynı zamanda yağmur suları merkezdeki gölde toplamp arıtılacak ve depolanacak. Buradaki sular geri dönüşümle kullanılırken çöpler de geri dönüşümden geçecek. 500 bin metrekare büyüklükte olacak nilüfer yaprakları henüz inşa edilemiyor. Ama dünyadaki afetler bu şekilde devam ederse, tahmini tamamlanma yılı olan 2100’den çok daha önce bu yapılara ihtiyacımız olacak.

Hürriyet/Eda UTKU

Hakkında: SerMimar

Osmanlılarda mimarbaşı, SerMimaran-ı hassa. osmanlı hanedanının ve büyük devlet adamlarının yaptıracakları binaların projelerini yapmak ve bunların uygulanması için gerekli mimarları, teknik elemanları atamak, büyük kentlerdeki mimarları atamak, hassa mimarlarını yetiştirmek, kent ve kasabalardaki bütün mimar ve ustaların kayıtlarını tutmak SerMimar'ın görevleri arasındaydı.

Ayrıca...

Bulut İnşaat Kıbrıs’a 500 Milyon Dolarlık Yatırım Yapacak!

İstanbul’da gerçekleştirdiği Evviva konsept projelerinin sonuncusunu tamamlayarak şehir dışında da yatırım yapmak isteyen Bulut İnşaat, …