1750 Adetten Fazla Türkiye'nin En Güzel Villa Modelleri İçin Resme Tıklayabilirsiniz..

Başarıda “Denedim” Sözünün Yeri Yoktur

Yazar: Lora Morrow
Kazanmak her şey değildir diyenler, muhtemelen hiç gerçek anlamda kazanmamışlardır; çünkü, başarının gerçek anlamını bilmiyorlardır. Başarıyı tanımak için önce başarısızlığı tanımlamak gerekir.

Başarısızlık, zorluklar ne olursa olsun, bir plan yapmayı ya da bir planı hayata geçirmek üzere bıkıp usanmadan çalışmayı reddetmektir.

Çoğumuza başarısızlığın ya da başarının bir tercih meselesi olduğu hiç öğretilmedi. Pek çok kişinin düşündüğü gibi başarısızlık; yetenek, para, zaman ya da fırsat eksikliğinden kaynaklanmaz. Başarısızlık, basit bir şekilde, fırsat yaratmayı, hayatınızda hedefler belirlemeyi ve bunları gerçekleştirmek için çalışmayı reddetmektir. Başarılı olmak yönünde bir hedefi ya da motivasyonu olmayan insanlarla konuştuğunuzda, hayatlarının heyecandan ve amaçtan yoksun olduğunu görürsünüz. Kendilerini başarısız bir insanmış gibi hissederler ve hislerinde haklı çıkarlar.

Başarılı olmak için, sürekli olarak dik yarlar ve dipsiz gediklerle yüz yüze gelirsiniz. Daha önce hiç yapmadığınız şeyleri yaparsınız. Ama eğer hayattan dağın yarısına kadar çıkmanın ötesinde birşey bekliyorsanız, öncelikle bütün o yolu gitme kararını vermelisiniz. Sizi nelerin beklediğini ve bunlarla nasıl başa çıkacağınızı bilemeyebilirsiniz. Yazık ki tek alternatif gitmemektir.

Hedeflerinize ulaşmak için çaba gösterirken, “denemek” diye birşey yoktur.

Doğru! Çocukluğumuzdan itibaren bize hep elimizden geleni yaptığımız sürece kazanıp kazanmadığımızın bir önemi olmadığı öğretildi. Bu durum, atletizm yarışması gibi bir yarışta doğru olabilir. Böyle bir ortamda, asla yenemeyeceğimiz insanlarla karşılaşabiliriz ve tek tesellimiz, canımızı dişimize takmış olmamızdır.

Ama hedefin kazanmak olduğu gerçek hayatta, bu, kendinize ya da başkalarına söyleyebileceğiniz en büyük yalanlardan biri olur. “Denemek.” Başarısızlığı makul hale getirme amacı taşıyan bir kelimedir. Bir özürdür. Gerçekte ise, ister kısa vadeli isterse uzun vadeli olsun, herhangi bir hedefe ulaşırken, ya başarılı ya da başarısız olursunuz. Arası yoktur. Bu nedenle, “denemek” gerçekçi değildir.

Öte yandan, anlık başarının eksikliği başarısızlık değildir. Hedefinize ulaşmak üzere hedef tarihinizi, hatta planınızı değiştirmek için ihtiyaç duyabileceğiniz geribildirimden başka birşey değildir. “Denedim”, kolay pes eden kişinin lafıdır. İşin peşini bıraktığınız, hayatınıza hedeflerinize ulaşmaksızın devam etme kararı aldığınız anlamına gelir. Bu yaklaşım, kişisel verimliliğiniz açısından yıkıcıdır.

“Denedim” ifadesini bir yana bırakın.

Bir tuğla duvarla kafa kafaya geldiğinizde, üstünden, etrafından ya da içinden geçmenin bir yolunu bulun. Kazanmak için yeni bir plan yaparak yarışa geri dönün.

Fiziksel sorunlar ve koşullar, “tuğla duvarlar”ın en güzel örnekleridir; çünkü, hiç uyarı vermeden oluşur ve tekerrür ederler. Devam edip etmeme hedefini belirlemek kişiye bağlıdır. Doktorlar dahil hiç kimse sizin adınıza böyle bir karar veremez. Kendiniz için doğru yanıtı buluncaya kadar yolunuza devam etmelisiniz. Neyin doğru olduğunu ve ne yapabileceğinizi yalnız siz bilebilirsiniz.

Kaç kez düştüğünüz, sonunda dağın zirvesine ulaşıp ulaşamayacağınızı belirleyemez. Bunu belirleyen, kaç kez ayağa kalkıp yeniden harekete geçtiğinizdir. “Denemek” kelimesini zihninize kazımak, ayağa kalkmak yerine pes etmenin makul olduğunu kabul ettiğinizi gösterir. Başarısızlık, yalnızca işin ucunu bıraktığınızda ya da başarılı olmak konusundaki acizliğiniz için özür bulduğunuzda ortaya çıkar. “Denemek”, bu gerekçeyle, gerçekten ne yapmakta olduğunuz konusunda kendinize yalan söylemektir.

“Denedim”, kabul edilebilir bir özür değildir. (Ama sonra, hiçbir özür başarı için kabul edilebilir alternatif olamaz.) “Denemek” kelimesini kullanmak, zihninizde çabalarınızın “neredeyse başarılı olacağı” yönünde bir illüzyon yaratır ve sizi devam etmekten alıkoyar. Başarısızlığı bilinçli ya da bilinçsiz olarak bir alternatif şeklinde kabul etmek, hedeflerinize ulaşma verimliliğinde ve gücünde azalmaya neden olur. Diğer taraftan, “yapmak” kelimesini kullanmak, zihninizde çabalarınızın “sonuna kadar devam edeceği” yönünde karşıt bir illüzyon yaratır ve yola devam etmenizi sağlar.

Size kişisel bir soru sormak istiyorum. Bundan beş yıl sonra ne yapıyor olacaksınız? Nerede ve ne olacaksınız?

Pek çok kişinin “Sorunlarımı kontrol altına almak istiyorum. Ondan sonra, gidip birşeyler yapacağım” dediğini duyuyorum. Size küçük bir sır vereyim: Onları asla tam olarak “kontrol altına” alamazsınız. Peki ne olacak? Hayatınızı birşeyin olmasını bekleyerek mi harcayacaksınız, yoksa birşeyin olmasına siz mi sebep olacaksınız?

14 yıl önce bir tercih yaptım. 1999 yılında üniversiteden mezun olmaya karar verdim. Doktorlar, sara nöbetlerimin geçmesi konusunda pek ümit vermiyorlardı. Dahası testler, sorunlarımın bilişsel yetilerime zarar verdiğini gösteriyordu. Öyle ki, en kötü anlarımda IQ seviyem ciddi derecede düşüyordu.

Kararımı vermiştim. Nöbetlerime rağmen diplomamı alacaktım.

Ocak 2000’de Psikoloji bölümünden mezun oldum. Dört yıllık süreçte üç tip nöbet geçirdim: tonik-klonik (grand mal), parsiyel kompleks ve and petit mal. Yine de diplomam duvarımda asılı duruyor. Tam da mastır belgemin üstünde.

Yıllarca tonik klonik nöbet geçirmedim. Gördüğünüz gibi bu da bir hedefti.

Peki siz nerede olacaksınız? Bundan beş yıl sonrası yaklaşıyor. Bu konuda birşey yapamazsınız. Arayışınıza başlamadan önce koşullarınız ideal hale gelinceye kadar bekleyecek misiniz? Öyle ise, bu dünyadan ayrılma zamanı geldiğinde hâlâ bekliyor olabilirsiniz.

O halde, “deneyeceksiniz”. O halde başarısız olacaksınız. Hayatta denemenin ödülü yoktur, yalnızca yapmanın ödülü vardır! Hedeflerinizi belirleyin, işe koyulun ve başarın!

Hakkında: SerMimar

Osmanlılarda mimarbaşı, SerMimaran-ı hassa. osmanlı hanedanının ve büyük devlet adamlarının yaptıracakları binaların projelerini yapmak ve bunların uygulanması için gerekli mimarları, teknik elemanları atamak, büyük kentlerdeki mimarları atamak, hassa mimarlarını yetiştirmek, kent ve kasabalardaki bütün mimar ve ustaların kayıtlarını tutmak SerMimar'ın görevleri arasındaydı.