1750 Adetten Fazla Türkiye'nin En Güzel Villa Modelleri İçin Resme Tıklayabilirsiniz..

TOKİ Kadınlara Stüdyo Daire Yapacak

Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, 4320 sayılı Kanun’un ailenin korunmasına dair olduğunu belirterek, “Ayşe Paşalı cinayetindeki gibi boşanmış, aralarındaki hukuki bağ bitmiş aileler için burada bir boşluk doğuyor

Adalet Bakanlığı ve Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünden arkadaşlarımız, bu boşluğu doldurmak üzere yasaya ilave edilecek bir değişiklik üzerinde çalışıyor” dedi. Bakan Kavaf, AA muhabirine yaptığı açıklamada, toplumsal şiddet olaylarında zaman zaman bir tırmanış, zaman zaman ise düşüş gözlenebildiğini söyledi. 2008 yılında yapılan Aile İçi Şiddet Araştırması verilerine değinen Kavaf, “Buna göre fiziksel şiddet gören kadınların oranı yüzde 39, cinsel şiddet gören kadınların oranı ise yüzde 15. Bunlar Adalet Bakanlığının adli sicil kayıtlarından çıkarılmış olan istatistikler” diye konuştu. Geçen yıl töre ve namus cinayetleriyle ilgili 44 sanık hakkında dava açıldığını, bunların 18’inin beraat ettiğini, 26’sı hakkında da mahkumiyet yönünde karar alındığını ifade eden Kavaf, bu yıl ekim ayına kadar konuyla ilgili 41 dava açıldığını, bunların 15’ine beraat, 18’ine mahkumiyet kararı verildiğini bildirdi. Bu konuda çeşitli devlet politikalar geliştirdiklerini anlatan Kavaf, “Pratikte uygulanabilmesi için çıkarttığımız kanunlarda ’şiddete sıfır tolerans’ amacını benimsedik. Ekiplerimiz, bürokratlarımız ve sivil toplum kuruluşlarıyla çok ciddi mücadeleyi yönetiyoruz” dedi.

Konuyla ilgili yasaların uygulanması için diğer Bakanlıklarla koordinasyon içinde olduklarına işaret eden Kavaf, bu çerçevede İçişleri Bakanlığı ile yaptıkları protokol çerçevesinde bugüne kadar 40 bin 500 polise kadına yönelik şiddet konusunda eğitici ve duyarlılık eğitimi verdiklerini, 59 bin sağlık personeli ile 326 Aile Mahkemesi hakiminin de farkındalık oluşturma eğitimi aldığını bildirdi. Şiddet ve eğitim arasındaki ilişkiye değinen Kavaf, yapılan araştırmalara göre eğitim düzeyi düşük kişilerde şiddet eğiliminin daha fazla, eğitim düzeyi daha yüksek kişilerde şiddet eğiliminin daha az olduğunu ancak iyi eğitim almış insanlar arasından da zaman zaman öfkesini kontrol edemeyen kişilerin çıkabildiğini söyledi.

’YASADA GÖRÜLEN BOŞLUK DOLDURULACAK”
Bakan Kavaf, 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun’a 2007 yılında ek yapılarak, sadece şiddeti uygulayan eş değil, diğer aile fertlerinden de şiddet uygulayanlara cezai işlem yapılmasının önünün açıldığını hatırlatarak, şöyle devam etti:

“Yasaya göre, şiddeti uygulayan eşe hakim psikolojik tedavi önerebilir. Eşin psikolojik tedaviyi reddetmesi durumunda hapis cezasıyla cezalandırılabilir. Kadının evden başka gidebileceği yer yoksa, ikametini ve güvenliğini sağlamak açısından, eşe evden uzaklaştırma cezası var. 4320 sayılı kanun, ailenin korunmasına dair bir kanundur. Ayşe Paşalı cinayetindeki gibi boşanmış, aralarındaki hukuki bağ bitmiş olan aileler için burada bir boşluk doğuyor. Adalet Bakanlığı ve Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünden arkadaşlarımız, bu boşluğu doldurmak üzere yasaya ilave edilecek bir değişiklik üzerinde çalışıyorlar. İnşallah çok yakın bir zamanda ilgili tarafların da görüşlerini alarak Adalet Bakanlığımızla birlikte Meclis’ten çıkaracağız.”

BELEDİYELERİN KADIN KONUKEVİ AÇMASI YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Türkiye’de 2002 yılında sadece 8 kadın konukevinin olduğuna dikkati çeken Kavaf, bugün sadece Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu bünyesinde 43 kadın konukevi olduğunu bildirdi. Belediye ve sivil toplum örgütlerinin işlettikleriyle birlikte toplam 67 kadın konukevi olduğunu belirten Kavaf, konukevlerinde kalan kadınlardan bin 700’ünü meslek sahibi yaparak işe yerleştirdiklerini ifade etti. Şiddete uğramış kadınların konukevlerine yerleştirilinceye kadar ortada kalmamaları için ilk kabul istasyonlarını da bu yıl hayata geçirdiklerini söyleyen Kavaf, “Kadın konukevlerimizde kalma süresiyle bağlantılı olarak, eğer kadının gideceği yer yoksa, kadının çocuğuyla kalabileceği stüdyo daireler var. Bu süreci meslek edindirmeyle birlikte 2 senede tamamlamalarını sağlıyoruz. Stüdyo evlerin ilkini Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu olarak biz tuttuk ve TOKİ ile de bu hususta protokol imzaladık. TOKİ vasıtasıyla bu stüdyo daireleri gerçekleştireceğiz” dedi.

Yasanın nüfusu 50 bini aşan belediyelerin kadın konukevi açabileceği şeklinde bir yükümlülük getirdiğini anımsatan Kavaf, ancak yasaya göre yaptırımı olmadığından belediyelerin bu yükümlülüklerini tam anlamıyla yerine getirmediklerini söyledi. Kavaf, “Belki gelecek günlerde bu konuyla ilgili tekrar düzenleme yapmak suretiyle, bu yükümlülüğü bir yaptırıma bağlayarak kadın konukevlerinin sayısını artırabiliriz” diye konuştu. Şiddetin önlenmesinde medyanın rolüne de değinen Kavaf, “Televizyonda yayınlanan çizgi filmleri takip ettiğimizde dillerinde aşırı bir şiddet olduğunu görüyoruz. Çizgi film kahramanlarının sürekli birbirlerini yok etmek için senaryolandırılarak hareket ettiriliyor. Çocuklar da günün büyük bir bölümde bunları seyrediyor. Aynı şekilde dizi filmler, filmler, haberler, reklamlarda da şiddeti kanıksamada zihinsel altyapıyı oluşturacak bir takım görüntüler ve olayların sıkça yer alması şiddet davranışlarının yaygınlaşmasında etkili oluyor” dedi.

AA

Hakkında: SerMimar

Osmanlılarda mimarbaşı, SerMimaran-ı hassa. osmanlı hanedanının ve büyük devlet adamlarının yaptıracakları binaların projelerini yapmak ve bunların uygulanması için gerekli mimarları, teknik elemanları atamak, büyük kentlerdeki mimarları atamak, hassa mimarlarını yetiştirmek, kent ve kasabalardaki bütün mimar ve ustaların kayıtlarını tutmak SerMimar'ın görevleri arasındaydı.

Ayrıca...

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin Yerinde Yapılanma Projesi Devam Ediyor

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Rektörü Prof. Dr. Aydın, “26 Eylül 2019’da bir deprem yaşadık. Deprem sırasında bazı …