1750 Adetten Fazla Türkiye'nin En Güzel Villa Modelleri İçin Resme Tıklayabilirsiniz..

Konut Talebi, Başımızı Sokacak Yerden Rezidansa Geldi!

Çok önceleri “başımızı sokacağımız iki göz oda” diye dile getirilen ev sahibi olma istekleri, yerini ahşap karkas evlere, daha sonraki yıllarda ise betonarme apartman dairelerine bıraktı

Bir zamanların konut ihtiyacını özetleyen ‘Lüküs Hayat’ opereti, tüketicinin beklentisinin ne denli değiştiğinin, hatta nereden nereye geldiğinin başlangıç noktalarından biridir aslında…

“Şişli’de bir apatman, yoksa eğer halin yaman” diyor meşhur ‘Lüküs Hayat’ opereti… O yıllarda en gözde yerleşim merkezi olan Şişli’de apartman dairelerinin neredeyse hepsi, günümüzde artık ofis olarak kullanılıyor. Yani o dönemin yerleşim merkezi çoktan ofis merkezine dönüştü.

Sonrasında, nüfusun artmasıyla birlikte çok popüler semtler oluşmaya başladı İstanbul’da… Levent, Etiler, Ulus gibi… Böylelikle ‘mutena semt’ kavramı oluştu. Bu kavram, genelde (ne demekse!) ‘nezih insanlar’ın oturduğu semtler olarak tanımlanıyor. Deniz, orman manzarası gibi özel konumları olmasa da, hatta şehir merkezine uzak kalsalar da ‘mutena semtler’ yarattıkları imajla tercih edilip, tavsiye edilen yerler oldu zaman içinde.*. Bütün bu oluşumla birlikte, insanlar işyerlerinden uzak evlere taşınırken ve ulaşım problemini göğüslemeyi göze alırken iki şeyi dikkate alıyorlardı: Gittikleri yeni sitelerde yaşam güvenliğine verilen önem yani sosyal tesis bolluğu ve kendilerinden önce o bölgeyi tercih edenlerin profilleri… Örnek olarak, İstanbul’un en başarılı banliyö uygulamalarından biri Bahçeşehir’i verebiliriz. Hatta bir zamanlar çöplük diye anılan Halkalı bölgesi de şehrin en hızlı büyüyen modern konut alanlarından biri… Bu lokasyonların son yıllarda talep görmesinin en büyük nedeni ise sosyal yaşam olanakları… Konut tercihlerindeki bu değişimi, sektör oyuncularından Düet Gayrimenkul Pazarlama Limited Şirketi yönetici ortağı Selahattin Seslioğlu ile konuştuk. Uzun yıllar gayrimenkul sektöründe aktif rol alan Seslioğlu, ‘mutena’ diye adlandırılan semt kavramının, mutena site kavramına dönüştüğünü vurguluyor.

Büyük daireler yerini küçüklere bıraktı
Refah seviyesi arttıkça daha büyük daha modern olan konutların talep görmesi çok doğal. Ancak sosyolojik değişimlerle birlikte bazı kıstaslarda tam tersi tercihlerin oluştuğunu da görebiliyoruz. Sosyolojik yapı değişimi de, (aileler küçülürken) en çok küçük dairelerin büyüklerden daha fazla talep görmesini sağladı.

Eskiden daha büyük aileler tek bir evde yaşarken şimdi hane başına düşen insan sayısı azaldı. Bunun sebepleri;

1- Yeni evli tüm çiftler (aileleriyle yaşamak değil) kendilerine ait bir ev istiyorlar.

2- Büyük şehirlerde son yıllarda 4 nikaha bir boşanma düşüyor, yani yalnız yaşayanlar yahut ‘tek ebeveynli aileler’ çoğalıyor.

3- Gençler, aileleri aynı şehirde olsa da 20’li yaşlarda arkadaşlarıyla birlikte kalacakları evleri tercih ediyor.

4- İnsanlar daha uzun yaşadığı için yaşlı çiftler, büyük şehirlerdeki evlerini küçük boyuta indirip senenin yansını yazlıkta, diğer yansım da büyük şehirde geçirmek istiyorlar.

Değişim şöyle sıralanıyor
1- Başımızı sokacak iki göz

2- Ahşap karkas müstakil ev

3- Betonarme apartman dairesi

4- Sosyal tesisli bir sitede apartman dairesi

5- Şehre çok uzak olmayan bahçeli villa

6- Yaşam ve iş merkezlerinin yanında daire

Eskiden müteahhit yaptığı evde oturmazdı. Günümüzde tam tersi akıllı müteahhitler ürettikleri konutun yaşamasını denetlemek istiyorlar.

Sebebi: Eskiden konut yapımcılarının çoğunluğu, yaptıkları her apartmanı son işiymiş gibi gören spotçu zihniyetle çalışan kişilerdi. Tek düşünceleri sahip teslim etmekti. Konut üretiminde markanın ve üretici firmanın önemi yeni yeni ortaya çıktı. Bu olgu satarken kolaylık getirdiği kadar, sonraki projelerin parlak yürümesine, firmanın hızlı büyümesine de etken oluyor. Bu işletmecilik gereğini konut yapımcıları son yıllarda fark eder oldular. Bu doğrultuda önce reklam vermeyi ve reklamın katkısını fark ettiler, daha sonrada mutlu müşterinin en büyük referans olduğu gerçeğini gördüler. Sadece yapmanın değil, yapılanın mükemmel yaşatılmasının markaya ve firmaya getirdiği artı değerlerin anlaşılmasıyla teslimden sonraki müşteri mutluluğuna önem veren yapımcılar çoğaldı.

Eskiden 1+1 evleri genç işadamları alırdı. Günümüzde 1+1 evleri orta yaşlı emekliler alıyor.
Sebebi: Ülkemizin alışılmış ev modeli çoğunlukla 3+1 ve 4+1 idi. Mobilyaların üstü beyaz çarşafla örtülü salonu misafirden misafire açılan, aile bireylerinin kendilerini küçük bir oturma odasına kapattıkları mekanlardı eski ev yaşamı alışkanlıkları. Geçmişte ilk 1+1 konutlar satışa çıktığında kimse ciddi ev gözüyle bakmamıştı. Şirketler misafirhane olarak, işadamları hem yatırım hem garsoniyer amaçlı kullanabilecekleri bir yatırım olduğu için almışlardı bu evleri… Artık turistik anlayışla yönetilen otel sayısının çoğalması, böyle tercihleri anlamsız kılıyor. Bu alıcılar yerine çalışırken bir yazlık ev edinmiş, çocukları evden ayrılmış emekliler, oturdukları büyük şehirdeki büyük evlerini satıp, ayın 15 gününü yazlıklarında 15 gününü alıştıkları büyük şehirdeki küçük evlerinde geçirmek istiyorlar. Daha az yeri ısıtıp soğutuyorlar, daha az yeri temizliyorlar.

Eskiden villa tercih edilirdi. Günümüzde rezidans daire tercih ediliyor.

Sebebi: 90’lı yıllarda villa en çok tercih edilen konut tipiydi. Çocukluklarını bahçeli evde geçirmiş, sonrasında yıllarca apartmana sıkıştırılmış olduğunu düşünen bir nesil ki, bunların çoğunluğunu gelişen iş dünyasında yüksek kariyere ulaşan profesyonel yöneticiler oluşturuyordu, çok uzak olmayan bölgelerde yapılmış villalara yoğun bir rağbet gösterdiler. Bahçe, havuz ve hayvan besleme özlemlerini giderdiler. Bu kesimin bir kısmı emekli olduklarında evlerini, bahçelerini yaşatıp yürütmenin çalıştıkları dönemdeki kadar kolay olmadığım gördüler. Şoför gitmiş, şirketin bahçıvanı destek olamıyor. Evin ve bahçenin işletme maliyeti daha yüksek. Üstelik çocuklar büyümüş evden ayrılmış. Kan koca 350-400 metrekare evde bazı odalara aylarca hiç uğramadan ömür geçiriyorlar. Asanda ihtiyaçlarının hastaneye, şehir merkezine ve alışverişe kolay ulaşacakları, şehre yerleşen çocuklara ve torunlara yalan olacakları, kısaca merkezlerde küçük ama modem bir ev olduğunu görüp, sayısı 2006 yılından itibaren artan rezidans dairelere yöneldiler. Şehirler de insanlar gibidir. Doğar, büyür ve gelişirler. Tek farkları içindeki canlı sayısı azalmadıkça ölmemeleri. Şehirlerin gelişmesinde ve değişmesinde en önemli etken ise yaşayanların tercihleri. Bu tercihleri de işte bu sosyoekonomik olgular belirliyor.

Eskiden neydi, şimdi ne oldu?
Ekonomik ve sosyolojik gelişmelerin yönlendirdiği konut talebinde, çok uzun olmayan süreçte değişim nasıl gelişti?

Eskiden mutena semt ifadesiyle özetlenen olgu, günümüzde mutena siteler kavramına dönüştü. Sebebi: Siteler ve projeler semtlerden daha derli toplu rafine bir yaşam kalitesi sergiliyor. Eskiden Ataköy’de oturmak ayrıcalıkken, şimdi lüks bir konut projesinde oturmak farklılaşmayı, önemsenmeyi oluşturuyor. (Adres, her zaman ‘prestij’ sebebi!)

Eskiden ‘kullanışlı ev’diye özetlenen ev içifonksiyonellik, günümüzde bina dışında hissedilen estetik arayışına dönüştü. Sebebi: Konut üretimi önce, talebi sonra olurken; firmaların hızlı ve ekonomik çözümü olan tünel kalıp binalar… Özel konut üreticilerinin fazla sayıda ortaya çıkmasıyla ve özel girişimin pazardan daha fazla pay alma isteğiyle oluşan farklılaşma, bina içleri kadar dışlarına da taştı. İçleri birbirine benzeyen dairelerde seçim yapmakta zorlanan alıcılar, yaşamsal olanaklarına daha sonrada binanın dıştan bir kimlik ve kişilik sergilemesine de önem verir oldular. Bu durum yaratıcı mimari eserleri ortaya çıkarırken, şehrin siluetine de olumlu katkıda bulunuyor.

Eskiden ev içi yaşam için yetmeliydi. Günümüzde evin etrafında yaşam alanları olmalı. Sebebi: Aileler çocuk büyütürken, kendileri eğlenirken evlerinden uzaklaşmadan spor, eğlence ve sosyal yaşam imkanlarına ulaşmayı tercih ediyorlar artık. Ev, artık sadece barınma mekanı… Misafir ağırlarken dahi evini değil bulunduğu sitenin kafeteryasını kullanan ev hanımları gün geçtikçe çoğalıyor.

Eskiden evin cephesi güneye bakmalıydı. Günümüzde Kuzey daha çok tercih ediliyor. Sebebi: Küresel ısınma ve binalardaki izolasyon tekniklerinin gelişmesi bu değişimin temel sebebi. Konutu ısıtmak kadar soğutmak da bir zorunluluk haline geldi. Soğutmanın maliyetini de düşünen alıcılar, yönden çok manzarayı tercih eder hale geldi.

Eskiden büyük ev istenirdi. Günümüzde küçük evler tercih ediliyor. Sebebi: Sosyolojik değişimler, aile yapısının küçülmesi ve fonksiyonel yaşam isteği bu değişimi oluşturdu.

Hürriyet/Seda TABAK

Hakkında: SerMimar

Osmanlılarda mimarbaşı, SerMimaran-ı hassa. osmanlı hanedanının ve büyük devlet adamlarının yaptıracakları binaların projelerini yapmak ve bunların uygulanması için gerekli mimarları, teknik elemanları atamak, büyük kentlerdeki mimarları atamak, hassa mimarlarını yetiştirmek, kent ve kasabalardaki bütün mimar ve ustaların kayıtlarını tutmak SerMimar'ın görevleri arasındaydı.

Ayrıca...

Size Ne Kadar Yakın: Konut Fiyatını Uçuruyor

Konut yatırımında lokasyon en önemli etkenlerin başında geliyor. Ulaşımı iyi bir evin değeri de ona …