1750 Adetten Fazla Türkiye'nin En Güzel Villa Modelleri İçin Resme Tıklayabilirsiniz..

Kaliteli Üretimden Uzaklaştırabilir

Mar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Özkök ile inşaat sektörünün güncel durumunu konuştuk. Özkök, KDV uygulamasının sektörde nitelikli konut projelerinin sayısını azaltabileceğini vurguluyor.

kaliteli-uretimden-uzaklastirabilir

Mar Yapı Güneşli’yi bir yatırım üssü olarak benimsemiş durumda. Şirket burada yaptığı projelerle ön plana çıkıyor.

Mar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Özkök, 2013 yılının sektör açısından iyi geçeceğine inanıyor ancak masada duran bazı sorunlara da dikkat çekiyor. KDV uygulamasının sektöre muhtemel etkileri konusunda Özkök şunları dile getiriyor:

“Söz konusu uygulama firmaların yeni projelere çekinceyle başlamasına neden olacaktır. Konutun değerini arsa değil, bina ve proje belirler. Bu düzenleme, maliyeti düşürmek için kaliteli üretimden uzaklaşmalara yol açabilir. Ödüllü projelere imza atmaya başlayan sektörde, nitelikli konut projelerinin sayısı azalabilir.”

İnşaat sektörü bu seneyi yüzde 1 büyüme ile kapattı. Bu yıl büyüme ekonomik büyümenin gerisinde kaldı. Sektör sizce yılını nasıl geçirecek?

Ekonominin lokomotifi kabul edilen inşaat sektörü 2013’te geçtiğimiz yıla oranla daha istikrarlı bir büyüme gösterecektir. Kentsel dönüşüm, mütekabiliyet yasası, faiz indirimleri ve KDV oranları düzenlemeleriyle sektör 2013’ü daha iyi geçireceğinin sinyallerini veriyor. Kentsel dönüşüm projeleri inşaat sektöründe yeni alanlar açtı. Eğer kentsel dönüşüm planlı bir şekilde yapılır ve önümüzdeki 10 yıl içinde hızlı bir şekilde ilerlerse sektöre ciddi bir ivme kazandıracak. Yabancıya yapılacak mülk satışı ile ilgili gerçekleşen düzenlemeler sektörde satışların ve istihdamın artmasını sağlayacak.

Kentsel dönüşüm tüm inşaat sektörünün beklentisi. Buradaki hızı nasıl görüyorsunuz? Sizce sektörü yukarıya taşımak için bir kaldıraç etkisi yaratabilecek mi, yoksa zamana yayılmasını beklemek mi daha doğru olur?

Kentsel dönüşüm ile Türkiye’de yaklaşık 7 milyon konutu kapsayan bir dönüşüm süreci yaşanacak. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar son yaptığı açıklamada İstanbul’da 2014 sonuna kadar 100 bin yapının yıkılarak yeniden inşa edileceğini aktardı. Tüm Türkiye’nin çehresini değiştirecek bir sürecin zamana yayılması anlaşılır bir durum. Kentsel dönüşüm inşaat sektörüyle birlikte yan sektörleri de olumlu yönde etkileyecektir. Bu süreci sadece riskli binaların tespit edilip yıkılması olarak görmemeliyiz, tüm Türkiye’de daha planlı şehirlerden, depreme dayanıklı, güvenli, çağdaş binalardan bahsediyoruz. Herkes düşlediği kalite ve estetiği ön planda tutan sosyal donatılara sahip konutlarda oturmayı hak ediyor. Belediyelerin, sektör temsilcilerinin ve vatandaşın birlikte hareket etmesi gereken bu süreçte alt yapı sorunlarının çözüleceği, imara uygun yollara sahip, estetik binalarla yeşil alanların bulunduğu yeni yaşam alanları oluşturulacaktır. Kentsel dönüşümle birlikte İstanbul’un değerinin daha da artacağı ve dünya başkentleri arasında hak ettiği değeri kazanacağına inanıyorum.

Özellikle KDV uygulaması sektörde hoşnutsuzluk yarattı. Sektörü nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz?

Yapılacak düzenlemeler arazi geliştirmenin, proje geliştirmenin yolunu açmalı, arsa metrekaresi üzerinden uygulanacak KDV ise bunun önünü kesiyor. Söz konusu uygulama firmaların yeni projelere çekinceyle başlamasına neden olacaktır. Konutun değerini arsa değil, bina ve proje belirler. Bu düzenleme, maliyeti düşürmek için kaliteli üretimden uzaklaşmalara yol açabilir. Ödüllü projelere imza atmaya başlayan sektörde, nitelikli konut projelerinin sayısı azalabilir. İstanbul’da metrekaresi 1000 liranın altında arsa bulmak neredeyse imkansız. Bu durumda yeni yapılacak konutların hemen hemen tamamında yüzde 18 KDV uygulanacak. Firmalar ile tüketiciler arasında KDV pazarlıkları yaşanması, kayıt dışı üretimin artması gibi sektörü olumsuz etkileyecek durumlar yaşanabilir. Öte yandan güçlü olan firmalar ve iyi konseptli projeler de aradan sıyrılarak değerini ortaya koyacaktır.

Yine sektörde konut stokunun artması dikkat çekiyor. Bu konuda düşünceleriniz nedir? Çözüm olarak neler yapılabilir?

Sektörde 800 bin civarında bir konut stoku bulunuyor. 1 Ocak 2013’ten önce ruhsatı alınmış ve inşaatı başlamış projeler KDV uygulamasından etkilenmeyeceği için stokların eritilmesi açısından avantaj taşıyor. Merkez Bankası’nın faiz indirimiyle düşen konut kredisi maliyetleri de satışlarda artışa neden oldu. Konut piyasasındaki hareketlilik özellikle markalı konutların satışında devam edecektir.

Konut alımlarında finansal sistemler devreye nasıl sokulabilir?

Ürettiğimiz konutların satın alınabilirliklerini arttırmak için Mar Yapı olarak öncelikle çalıştığımız finans kuruluşlarının bizlere önerdikleri faiz oranları hakkında müşterilerimize avantaj sağlayacak tüm pazarlıklarını yapıp, en doğru gördüğümüz finansal ürün ile müşterilerimize satın alma kolaylığı sağlıyoruz.

Mortgage kriz öncesinde gündemdeydi ancak şu anda pek revaçta görünmüyor? Sizce bir çözüm olarak mortgage düşünülebilir mi?

Türkiye’deki mortgage sisteminin yurtdışındakilere göre farklılıklar var. Fakat yine de ev sahibi olmak isteyen bir çok aile için çok önemli bir araç. Faizlerin özellikle biraz daha aşağıya doğru hareket ettiği bu günlerde çözüm olarak mortgage düşünülebilir. Bir de mortgage ile projelerden gayrimenkul satın almanın farklı avantajları da var, özellikle garantör bankalardan kullanılan mortgage’larda kendinizi koruma şansınız oluyor. Peşin alım gücünüz olsa bile yapacağınız ödemenin bir bölümünü mortgage ile yapmak akılcı olacaktır. Alternatif olarak firmalar tarafından önerilen iç finansman modelleri tüketicinin korunması noktasında ciddi eksikliklere sahip. Gayrimenkul piyasasının konut üretimini tamamlamada sıkıntı yaşamayacak, finansal yapısı güçlü üreticilere ihtiyacı var. Bu nedenle iç finansman yerine sağlıklı yürüyen bir mortgage sistemini yaygınlaştırma çabası olması gerekir.

Mar yapı olarak inşaatta felsefeniz nedir? Nelere odaklanıyorsunuz?

Mar Yapı olarak İstanbul’da, şehir hayatının içinde insan konforunu ve doğayla iç içe yaşam felsefesini benimseyen konut projelerine imza atıyoruz. Projelerimizi, danışmanlık ve Ar-Ge alanında yapılan uzun çalışmalar sonucunda müşterilerimizin en nitelikli konuta sahip olabilecekleri şekilde tasarlıyoruz. Tüketicilerin beklenti ve istekleri doğrultusunda projeler üretiyoruz.

Öncelikle Güneşli bölgesini kendimize yatırım üssü olarak belirledik. Bölgenin gelişimine inanıyoruz ve burada bir düşsel dönüşüm gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. Hayata geçirdiğimiz projelerle Güneşli’nin dönüşümüne katkı sağlıyoruz. Bu arada
gelişmekte olan diğer bölgeler de yatırım planlarımız arasında, farklı bölgelerde de arazi arayışlarımız sürüyor.

Şu anda G Plus ve Güneşli Konutlar Projesi gündemde. Bu projelerde son durumunuz nedir?

Güneşli-Basın Ekspress Yolu üzerinde hayata geçirilen Güneşli Konutları projesi Haziran 2011’de teslim edildi. Konutların yüzde 90’ının satışı daha proje safhasındayken gerçekleşti. 16 bin metrekare üzerinde 41 bin metrekarelik inşaat alanına sahip olan proje, 5 blokta 305 konuttan meydana geliyor.

G Plus ise yine Güneşli bölgesinde 32 bin metrekare alan üzerine kurulu 3 etaptan oluşan karma bir proje. İlk etabında 254 konut, 40 mağaza ve 3 bin 900 metrekare planlanabilir ofis alanı bulunan projede konut satışları tamamlandı ve Kasım 2012 itibariyle anahtar teslimlere başlandı.
G Plus projesinin ikinci etabında Divan Grubu’nun işleteceği 282 rezidansın olduğu Divan Residence at G Plus ile 140 odalı bir otel ve 30 mağazalı bir alışveriş arkadı yer alıyor. Nisan 2012’de inşaatına başlanan ikinci etabın Aralık 2013’te teslim edilmesi planlanıyor. İnşaatın hızla ilerlediği projede konutların yüzde 95’inin satışı tamamlandı.

Bu projelerin öne çıkan özellikleri nelerdir?

G Plus projesi Atatürk Havalimanı’na ve ana arterlere yakınlığı ile çok özel bir lokasyonda yer alıyor. G Plus projesinin ilk etabında 450 araçlık kapalı, 60 araçlık açık olmak üzere toplamda 510 araçlık otopark kapasitesi, yüzme havuzu, Fin hamamı, squash, fitness, spa, sauna ve masaj odalarıyla farklı fonksiyonlar içeren sağlık kulüpleri ve “kolaylık merkezi” bulunuyor.

İkinci etapta Divan Grubu ile bir işbirliği gerçekleştiriyoruz. Türkiye’nin ilk Divan Residence’ı, G Plus’ta hayat bulacak. İkinci kulenin sakinleri, Divan Grubu’nun hizmet kalitesini, ev konforunda yaşama ayrıcalığına sahip olacak. Sosyal donatılara da önem verilen projenin ikinci etabında 950 araçlık kapalı, 120 araçlık açık otopark kapasitesi, yüzme havuzu, Fin hamamı, sauna, fitness, spa ve farklı fonksiyonlar içeren sağlık kulüpleri de yer alıyor.

Önümüzdeki dönemde devreye almayı düşündüğünüz, gündeme alınmış yeni projeleriniz var mı?

Mar Yapı olarak nitelikli yaşam alanlarına imza atıyoruz. Güneşli’de sadece bir konut projesi değil düşsel bir dönüşüm gerçekleştirmek amacıyla faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. İnsanların yaşam kalitelerini yükseltecek, ihtiyaç duyulan yeni teknolojik gereksinimleri içerisinde barındıran ve estetik değerleri ön planda tutan projeler hayata geçireceğimiz yeni projeler üzerinde çalışıyoruz.

Hakkında: SerMimar

Osmanlılarda mimarbaşı, SerMimaran-ı hassa. osmanlı hanedanının ve büyük devlet adamlarının yaptıracakları binaların projelerini yapmak ve bunların uygulanması için gerekli mimarları, teknik elemanları atamak, büyük kentlerdeki mimarları atamak, hassa mimarlarını yetiştirmek, kent ve kasabalardaki bütün mimar ve ustaların kayıtlarını tutmak SerMimar'ın görevleri arasındaydı.

Ayrıca...

TÜİK: Hizmet ve İnşaat Sektörlerinde Güven Arttı, Perakendede Azaldı

TÜİK verilerine göre mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi ocakta bir önceki aya göre hizmet sektöründe …