1750 Adetten Fazla Türkiye'nin En Güzel Villa Modelleri İçin Resme Tıklayabilirsiniz..

Bozcaada, Osmanlı ve Rum Mimarisinin Özelliklerini Taşıyor!

Son yıllarda adından sıkça söz edilen Çanakkale’nin Bozcaada ilçesi, camisi, kilisesi, dar sokakları ve Osmanlı ile Rum mimarisinin özelliklerini taşıyan bitişik nizamlı evleriyle, kalabalık şehirlerden kaçıp, dinlenmek isteyenlere bu imkanı sunuyor

Kaymakam İbrahim Çenet, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Kuzey Ege’deki incisinin Bozcaada olduğunu söyledi. Adanın, doğrudan boğazın bütün esintilerini aldığını, doğal bir kliması bulunduğunu belirten Çenet, bunların uzun yaşamanın sırrını beraberinde getirdiğini belirtti.

Denizin yüzeyindeki oksijenin adayla buluşmasının önemli olduğuna dikkat çeken Çenet, ana karaya yakın olması, yarım saatlik bir yolculukla adaya erişilebilmenin Bozcaada’nın cazibesini artırdığını ifade etti.

Bugün kuzeyden en güneye bir hat çizildiğinde güzelim coğrafyaların yoğun turizm baskısı altında çok ciddi betonlaşma riski ile karşı karşıya kaldığını vurgulayan Çenet, özellikle de yazlık konut ve villaların, bulunduğu yerlerde ciddi bir çevre kirliliği yarattığını söyledi.

İbrahim Çenet, insanların adanın doğal yapısını sürdürebilmiş olmasından dolayı Bozcaada’yı tercih ettiğini ifade ederek, bunun çok önemli olduğunu ifade etti.

Bozcaada’nın, butik bir ada konumunda olduğunu dile getiren Çenet, insanların artık kent hayatında yaşadıkları o karmaşayı, baş döndürücü teknolojik gelişmeyi görmek istemediğini, doğayla baş başa kalabilecekleri yerleri görmek istediklerini belirtti.

Çenet, şöyle konuştu:
“Hala kirlenmemiş bir deniz ve kumsal, hoşgörülü gülümseyen insanlar görmek istiyorlar. Bozcaada’nın bu anlamda çok değişik konsepti var. Tarihine bakarsanız Bozcaada aslında iki kültürlü bir ada. Hem Osmanlı Müslümanları ve Türkleri, hem de Rum asıllı Türk vatandaşlarımız bir arada yaşamışlar. Bu bir arada yaşam, hoşgörü kültürünü beraberinde getirmiş. Su ile çevrilmiş bir yaşam söz konusu adada, bu da sizi birbirinize zorunlu kılmış. Bununla beraber tabi bir kültür alışverişi var. Ege’nin mutfağı ve bütün güzelliklerinin, butik bir halde bu küçücük adaya sığdırılmış minyatürünü görebilirsiniz Bozcaada’da. Adanın tercih nedeni biraz da bu. Bozcaada’nın içinde biraz İzmir vardır, biraz Aydın vardır, birazcık Çanakkale vardır, tabii Troya bölgesi de.”

“Bozcaada’da zamanı tutabiliyorsunuz. İçinde yaşadığınız zamanın içinden çıkıp kendinize de, yaşadığınız yere de bakabiliyorsunuz. Bu bir anlamda zamanı durdurmaktır” diyen Çenet, adayı tercih edenlerin bu konuları ön plana çıkardığını belirtti.

-BOZCAADA EN İYİ ADALAR ARASINDA-
Yabancı bir seyahat dergisinin “en iyi adalar” anketinde Bozcaada’nın isminin öne çıktığını ifade eden Çenet, bunun da ada turizmi için önemli olduğunu ifade etti.

Bir şey yaparken 40 kez düşündüklerini, adanın coğrafyasının çok hassas olduğunu kaydeden Çenet, Bozcaada’nın, kendisini geçmişten günümüze taşıyabildiğini, ada kimliğini koruduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Bir tarafta Osmanlı mimarisi, bir tarafta Rum mimarisi, bir tarafta cami minaresi, bir tarafta çan kulesi. Hatta birbirinden etkilenmiş dar sokaklar, bitişik nizamlı evler. Bunları bütünüyle ele aldığınız zaman bunlar adayı hem gizemli, hem de arzu edilir kılıyor.

Adadaki bağlara baktığınızda adeta etrafta bağ peyzajları vardır. Bağ kütükleri sanki ellerini açmış gökyüzüne yakarıyor gibi. Bunların baharla birlikte yeşermesi, yazın üzümleri ile beraber ortaya koyduğu görüntü, sonbaharla birlikte yapraklarının gün batımı gibi kızıl bir hal alması. Doğanın dönüşüm sürecini çok net bir şekilde görebiliyorsunuz burada. İnsanlar zamana tanıklık etmek için geliyorlar adaya.”

Bir yere gidildiğinde o yerlerin lokal değerlerine saygı duyulması gerektiğine işaret eden Çenet, adada sadece deniz, kum ve güneş turizmi olmadığını, Bozcaada’da, bir kültür turizminin yaşandığını vurguladı.

Çenet, “Bozcaada’nın hitap ettiği kesime bakarsanız genç nüfustan ziyaret orta yaş ve üstündeki bir demografiyi görürsünüz. Bu nedenle Bozcaada, biraz da hayata yeni açılan bir sayfanın adasıdır” dedi.

AA

Hakkında: SerMimar

Osmanlılarda mimarbaşı, SerMimaran-ı hassa. osmanlı hanedanının ve büyük devlet adamlarının yaptıracakları binaların projelerini yapmak ve bunların uygulanması için gerekli mimarları, teknik elemanları atamak, büyük kentlerdeki mimarları atamak, hassa mimarlarını yetiştirmek, kent ve kasabalardaki bütün mimar ve ustaların kayıtlarını tutmak SerMimar'ın görevleri arasındaydı.

Ayrıca...

Ege’nin İncisi İzmir’in “Rüzgarı Güçlü” Esiyor

Türkiye’deki ilk rüzgar enerjisi santraline ev sahipliği yapan İzmir’in, 2023 yılına kadar 15 milyar avro …